Prof. Dr. Fehmi Tabak; Hepatit çok sinsi seyrettiği için hastalarımızın yaklaşık %10’una tanı koyulduğu tahmin edilmektedir.
Dünya Hepatit Farkındalık Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak, viral hepatitlerin Türkiye’de sık görülen hastalıklar arasında olduğunu özellikle Hepatit B’nin ülkemiz açısından önemli bir sorun olduğunu söyledi. Türkiye’de Hepatit B taşıyıcılığı sıklığının yaklaşık %3-4 civarında olduğunu ve bu rakamında 2–3 milyon taşıyıcı anlamına geldiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Tabak, şunları söyledi. “Taşıyıcıların 75’i “inaktif veya sağlıklı taşıyıcı” iken %25’i de siroz ve karaciğer kanserine ilerleme riski olan mutlaka tedavi edilmesi gereken hastalardır. Hepatit B taşıyıcılığı son yıllarda özellikle 20 yaş altında önemli ölçüde gerilemeye başlamıştır. Bunun nedeni de 15 yıldır hepatit B aşılarının yenidoğanların aşı takvimine alınmış ve bu programın başarı ile uygulanmasıdır. Kronik hepatit C olgularının ülkemizde rastlanma sıklığı da yaklaşık %0,5-1’dir. Diğer bir ifade ile yaklaşık 350.000–700.000 kronik Hepatit C’li hastamız bulunmaktadır. Her iki kronik hepatit de çok sinsi seyrettiği için hastalarımızın yaklaşık %10’una tanı koyulduğu tahmin edilmektedir.”
Tedavi edilmeyen Hepatit C ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor
Viral hepatitlerin bulaş yolları hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Tabak açıklamasına şöyle devam etti. “Beş adet viral hepatite yol açan virüs vardır. Bunlar HAV, HBV, HCV, HDV ve HEV dür. Her virüsün bulaşma şekli farklıdır. HAV ve HEV özellikle hijyen koşullarına yeterince önem verilmeyen, su dağıtım ve kanalizasyon sistemlerinin yetersiz olduğu toplumlarda görülür. Hepatit B virüsü ve HCV’de ise bulaşmada önemli rol oynayan en büyük virüs kaynağı taşıyıcılardır. Bulaşma virüsle bulaşık kan ve diğer vücut sıvılarının deri ve mukoza yoluyla geçmesi, cinsel yol ve anneden çocuğa doğum sırasında ve sonrasında geçmesi ile olmaktadır. Özellikle deri yoluyla virüsün geçişinde enjektörler, dövme, akupunktur, yeterince temizlenmemiş cerrahi araç ve gereçler önemli rol oynamaktadır. Ev içinde ortak kullanılan diş fırçaları, oyuncaklar, kaşık-çatal, traş bıçakları, havlular da bulaşmada önemlidir. HDV kendi başına hastalık oluşturmayıp, sadece HBV olan kişilerde hastalığa yol açmaktadır. Hastalığın sinsi seyretmesi ileri evrelere gelmeden anlaşılamaması tedavide önemli bir problem. Hastalarımız genellikle kan merkezlerinden bağış sonrası, evlilik öncesi ve operasyon öncesi Hepatit B veya C testlerinin pozitif bulunması sonucu bizlere başvurmaktadır. Benim önerim ülkemizde yaşayan herkes hepatitler açısından durumunu bilmeli ve testlerini yaptırmalıdır. Bu amaçla Enfeksiyon Hastalıkları Kliniklerine başvurabilirler. Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde bu amaçla hizmet veren Aşı Polikliniğimiz vardır. Başvurduklarında testleri yapılarak aşı gereksinimleri ortaya koyularak, gerekliyse aşıları da başlanmaktadır” dedi.
Prof.Dr. Fehmi Tabak, klasik ve yeni nesil tedavi yöntemleri ile ilgili olarak şunları söyledi: “Günümüzde kronik hepatit B tedavisi olan bir hastalıktır. 6 farklı ilaçla tedavi seçeneği vardır. Ülkemizde 1 yılda kronik hepatit B tedavisine yaklaşık 140 milyon TL’sı harcanmaktadır. Harcanan bu miktar tüm ilaçlara harcanan tutarın yaklaşık %0.7’sidir. Daha da önemlisi zamanında tedavi edilmemiş hastalarda gelişen siroz, karaciğer kanseri ve son tedavi yöntemi olarak yapılan karaciğer transplantasyonuna ise bu miktarın yaklaşık 8 katı her yıl harcanmaktadır ki bunun parasal karşılığı yaklaşık 930 milyondur. Bu açıdan erken tanı, gerekliyse erken tedavi bu hastalık için çok önemli bir duruma gelmektedir. Kronik hepatit B de tedavi süresi bugün için uzun süreli olup, tedavi altındaki hastalarda siroz ve kanser büyük oranda engellenmektedir. Kronik Hepatit C de ise durum daha da farklıdır. Kronik hepatit C bugün için tedavi edilebilir bir noktaya gelmiştir. Elimizdeki mevcut tedaviler ile tedavi şansı %80’lere ulaşmıştır. Tedavilerdeki gelinen bu başarılı duruma rağmen hastalarımızın sadece %10-20’sinin tedavi şansına erişebildiği önemlidir. Geri kalan %80-90’ı ise hastalıklarını bilmeden ve maalesef bulaşmada da rol oynayarak aramızda yaşamaktadırlar. Bu açıdan “test olmak” ve gerekliyse tedaviye erişmek çok önemlidir” dedi.
Kaynak:http://www.medikaltrend.com/fehmi-tabak-hepatit-b-farkindalik-gunu.html#.VZfdG14THFo